Türkiye´de TOGG ile birlikte hareketlenen elektrikli araç piyasası hem ülke içinde hem de dünyada giderek büyüyor. En öncelikli mesele ise şarj imkanı ve süresi. Doğru bir hesaplama ve yatırımla güneş enerjisi de ihtiyaç duyulan enerji ve şarj için alternatifler arasında. Sinop Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Dr. Öğretim Üyesi Serkan İşcan da güneş panellerinden elde edilen elektrik ile elektrikli araçların şarj edilebildiği bir sistemi hayata geçirdi. Üniversitenin kampüs alanında kurulan istasyonda yerli üretim TOGG şarj edildi.
Öğretim Üyesi Serkan İşcan, amaçlarının sürdürülebilir enerji kaynaklarını etkin bir şekilde kullanarak elektrikli araçları çevre dostu bir şekilde şarj edebilmesini sağlamak olduğunu ifade etti.
İşcan, yaptığı açıklamada, “Elektrikli araçların AC şarj istasyonu prototipini tasarladık ürettik ve elektrik dağıtım şebekesi ile etkileşimini sağladık. Şu anda sistem normal şekilde çalışıyor. Projemiz dört aşamadır. İlk aşamada solar panel, invertör dağıtım şebekesi ve şarj istasyonu kurulum ve testlerini sağladık. Projenin 2. 3. ve 4. aşamasında depolama sistemleri, şebeke yönetimi ve hızlı şarj konularının yapay zekâ destekli geliştirilmesi konuludur.” dedi.
Projede yer alan önemli aşamalar ve yenilikçi özellikler hakkında bilgiler veren İşcan, “Projemiz dört aşamadan oluşuyor. İlk aşamada, güneş panelleri, inverter ve dağıtım şebekesini şarj istasyonu ile entegre ettik. Bu aşama, yenilenebilir enerji kaynaklarının şarj istasyonları ile olan etkileşimini sağlamak adına kritik bir adım oldu. Amacımız, sürdürülebilir enerji kaynaklarını etkin bir şekilde kullanarak elektrikli araçları çevre dostu bir şekilde şarj edebilmektir. Şu an itibarıyla sistemimiz sorunsuz bir şekilde çalışıyor.
İkinci aşamada, enerji depolama sistemlerine odaklanıyoruz. Güneş enerjisinden maksimum verimi alabilmek için, depolama çözümleri geliştireceğiz. Bu, enerji kesintilerinin önüne geçmek ve şarj istasyonlarını sürekli faal tutmak için kritik önemde. Üçüncü aşamada, şebeke yönetimini yapay zekâ ile optimize edeceğiz. Bu sayede şebekeye yük bindirmeden enerji yönetimini en verimli hale getirebileceğiz. Dördüncü ve son aşamada ise hızlı şarj sistemleri üzerinde çalışıyoruz. Yine yapay zekâ desteği ile şarj süresini minimuma indirip kullanıcı deneyimini üst seviyeye çıkarmayı hedefliyoruz.” diye konuştu.
Yapay zekâ destekli çözümlerden bahseden İşcan, “Yapay zekâ, hem depolama sistemlerinin yönetiminde hem de şebeke ile olan etkileşimde kilit bir rol oynayacak. Örneğin, enerji talebini önceden tahmin edip depolama birimlerini ona göre yönetebileceğiz. Aynı şekilde hızlı şarj sistemlerinde, kullanıcının ihtiyaçlarına ve enerji yoğunluğuna göre en uygun şarj hızını ayarlayabilecek. Bu sayede hem şarj süreleri kısalacak hem de şebeke üzerindeki ani yüklenmeler minimize edilecek.” şeklinde konuştu.
Sistemin gelecekteki planlarıyla ilgili olarak Serkan İşcan, şu bilgileri paylaştı: “İlk hedefimiz, bu sistemi hem ülkemizde hem de uluslararası alanda yaygınlaştırmak. Özellikle yenilenebilir enerji kaynaklarının entegrasyonuyla elektrikli araç şarj altyapısına katkı sağlamak istiyoruz. Ayrıca, yapay zekâ tabanlı çözümlerimizle, enerji verimliliğini artırarak kullanıcı dostu, çevreye duyarlı bir sistem sunmayı amaçlıyoruz. Sonuç olarak, elektrikli araçlar, yenilenebilir enerji ve yapay zekâ destekli akıllı şarj sistemleri sayesinde hem bireysel kullanıcılar hem de çevre için muazzam faydalar sağlıyor. Temiz enerji kaynaklarıyla çalışan bu araçlar, gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmamıza yardımcı olurken, yapay zekâ sayesinde daha verimli ve ekonomik bir ulaşım sunuyor.
Unutmayalım ki bu teknoloji sadece bir başlangıç. Önümüzdeki yıllarda, daha fazla elektrikli aracın yollara çıkması, şarj altyapısının yaygınlaşması ve yenilenebilir enerjiye geçişin hızlanmasıyla, daha sürdürülebilir bir dünya için büyük adımlar atacağız. Temiz enerjiyle çalışan elektrikli araçlar ve onları akıllı şekilde yöneten yapay zekâ sistemleri, geleceğin ulaşımını şekillendiren temel taşlar olacak. Elektrikli araçlar, çevresel sürdürülebilirlik, enerji verimliliği ve yeni teknolojik gelişmeler açısından büyük fırsatlar sunarken, şarj altyapısı, batarya teknolojileri, enerji talebi ve maliyetler gibi zorluklarla karşı karşıyadır. Bu araçların tam potansiyeline ulaşabilmesi için altyapı yatırımlarının hızlandırılması, yenilikçi iş modellerinin geliştirilmesi ve düzenleyici çerçevelerin adapte edilmesi gerekmektedir.
Proje ve bilimsel çalışmalarımızda bizlere verdikleri değerli destekleri için başta Sinop Valimiz Sayın Dr. Mustafa Özarslan’a, Cumhuriyet Başsavcımız Sayın Mesut Pektaş’a, Sinop Üniversitesi Rektörümüz Sayın Prof. Dr. Şakir Taşdemir ve yönetimine, Sinop Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinatörlüğü'ne, Yapı İşleri ve Teknik Daire Başkanlığı’na ve Meslek Yüksekokulu Elektrik ve Enerji, Makine Bölümü akademisyenlerimize en içten teşekkürlerimizi sunarız. Bu süreçte gösterdikleri destek ve katkılar, projelerimizin başarıyla hayata geçmesine büyük ivme kazandırmıştır. Verdikleri güven ve teşvikle, Türkiye 2030 ve 2053 iklim değişikliği ve karbon hedefleri doğrultusunda elektrikli araç, akıllı şebeke ve şarj güvenliği, sürdürülebilirliği ve yönetimi konularında daha büyük adımlar atmaya devam edeceğimize olan inancımız tamdır.
Kaynak: Aydın YILMAZ