Sinop Kültür Merkezi'nde düzenlenen sempozyumda, katılımcılara, koruyucu aile hukuku, koruyucu aile olabilmenin şartları, hukuki boyutuyla çocuk hakları ve çocuğun toplumsallaşma sürecinde koruyucu aile gibi konularda bilgiler aktarıldı.
Sinop Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Zeki Yıldırım, burada yaptığı konuşmada, Türkiye'de şu an 10 binin üzerinde çocuğun koruyucu aile yanında yaşam sürdüğünü söyledi.
Sinop'ta ise bu rakamın 29 olduğuna dikkati çeken Yıldırım, yapılan tüm çalışmalara rağmen kent olarak bekledikleri sonuca ulaşamadıklarını anlattı.
Yıldırım, mutlu şehrin mutlu insanlarının desteğiyle Cumhuriyet'in 101. yılında bir mucizeye imza atma hedefinde olduklarını belirterek, şöyle konuştu:
"Sayısal verilere baktığımızda söylemek isterim ki maalesef Sinop olarak bu konuda Türkiye ortalamasının altında kaldık. Koruma altındaki 121 çocuğumuzdan sadece 29 tanesi koruyucu aile yanındadır. Son bir yılda koruyucu aile birimimizde bulunan personel sayımızı üç katına çıkardık. Her ilçemizde koruyucu aile tanıtımları yaptık. Çeşitli yerlerde tanıtım stantları açtık, bilgilendirmeler yaptık. Tüm bu çabalarımıza rağmen ne yazık ki beklediğimiz sonuca ulaşabilmiş değiliz. Yüzlerce insanımıza ulaştık ama beklediğimiz sonuca ulaşmadığımızı üzülerek söylemek istiyorum. Cumhuriyet'in 101'inci yılına hitaben inanıyorum ki 101 ailemizin yanına 101 tane çocuğumuzu yerleştireceğiz. Mutlu şehrimizin bu mucizeyi yakalayacağına inancımız tamdır. Devlet himayesinde bulunan çocuklarımıza bir aile buluncaya kadar hep birlikte gayretle çalışmaya devam edeceğiz, buradan söz veriyorum."
Sinop Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şakir Taşdemir de konuşmasında çocukların geleceği için koruyucu aile müessesesinin önemine dikkati çekerek, katılımcılardan Cumhuriyet'in 101'inci yılında 101 çocuğu aileyle buluşturulması hedefine destek olmalarını istedi.
Taşdemir “Bugün burada hepimizin yüreğinde ayrı bir yer tutan çok anlamlı bir amaçla bir araya geldik. Akademisyenlerimiz, sivil toplum kuruluşları, kamu çalışanları ve halkımız-gönüllüler. Koruyucu aile, sadece bir çocuğa yuva olmanın değil, aslında hepimizin içinde büyüttüğü insanlık duygusunun, paylaşmanın ve dayanışmanın somut bir ifadesi. Bizler, her çocuğun sevgi dolu bir ortamda büyümeyi hak ettiğine inanıyoruz. Bu yüzden, böylesine değerli bir sempozyuma ev sahipliği yapıyor olmak bizim için çok anlamlı. Burada birlikte tartışacağımız konular, sadece akademik dünyada değil, gerçek hayatta da iz bırakacak fikirler ve projeler üretecektir kanaatindeyim.” dedi.