MEDİNE KARAKURT, BAŞARISIYLA ÖRNEK OLUYOR

Eklenme Tarihi: 30 Aralık 2024, Pazartesi - 09:20   Okunma Sayısı: 543
2007 yılında Sinop’un Bostancılı Köyü’nde dünyaya gelen Medine Karakurt, hayata hafif düzeyde mental engelle başlamasına rağmen başarılarıyla herkese örnek oluyor.

 Zorluklarla dolu çocukluk günlerinden Sinop Üniversitesi Antrenörlük Bölümü’ne uzanan yolculuğu, azim ve kararlılıkla yazılmış bir hikâye. Medine’nin hayatı, öğretmeni Fatma Çelikbaş Yütük ile tanışmasıyla değişti. İlk başta ailesinin çekincelerine rağmen masa tenisinde büyük bir potansiyel gösterdi. Fatma öğretmenin desteğiyle düzenli antrenmanlara başladı ve kısa sürede Türkiye Şampiyonası’nda 8-11 yaş kategorisinde birinci oldu. Bu birincilik, onun spor kariyerinin başlangıcı oldu.

SİNOP ÜNİVERSİTESİ BAŞARININ MERKEZİ OLDU

Medine, spor sayesinde sosyal hayatında büyük değişimler yaşadı ve bu başarılarını akademik alana da taşıdı. Azmi ve çalışkanlığı sayesinde Sinop Üniversitesi Antrenörlük Bölümü’nü kazandı. Bu, Sinop Üniversitesi tarihinde özel gereksinimli bir öğrencinin antrenörlük bölümüne kabul edilmesi açısından bir ilk oldu. Üniversite eğitimiyle birlikte spor kariyerine de devam eden Medine, masa tenisinde kazandığı madalyalar ve şampiyonluklarla ilimize ve ülkemize büyük gurur yaşatmaya devam ediyor. Şimdilerde, hem okuluna hem de antrenmanlarına özveriyle devam ederek daha büyük başarılara imza atmayı hedefliyor. Medine Karakurt’un hikâyesi, Sinop Üniversitesi’nin sağladığı fırsatların ve bireysel çabanın bir insanın hayatını nasıl değiştirebileceğinin en güzel örneği. Medine, gençlere şu mesajı iletiyor: “Ben başardım, sen de başarabilirsin. Sıra sende!”

Medine Karakurt, başarıya giden yolda verdiği mücadeleyi şu şekilde anlattı:

“2007 doğumluyum. Bostancılı köyünde doğdum. Annemle babam köy işleriyle uğraşıyor. İki kardeşim var. Hafif düzeyde mental engelli doğmuşum. Çocukluğum, annemle babam hep köy işinde yardım ederken geçti. Annemle babam hep köy işinde yardım ederken geçti. Annemle hep ahıra giderdik, babamla tarlaya giderdik, bağ bahçe yapardık. Okuldayken hiç arkadaşım yoktu. Hiç konuşamıyordum kimseyle, hep utanıyordum. Hiç kimseyle bağım yoktu bu zamana kadar. Hep köy işiyle, annemle babamla uğraşıyordum. Çocukluğum böyle geçti.

FATMA HOCAM AİLEMİ İKNA ETTİ

Ben okula kaynaştırma öğrencisi olarak başladım. Fatma hocam okul taramalarına  gelince beni kaynaştırma öğrencisi olarak buldu. Benimle nasıl masal tenis oynuyorum diye bana baktı, gözlemledi, beni çok beğendi. Ama benim ailem karşı çıktığı için Fatma hocam ailemle konuştu. Ben de çok istediğim için ailemle konuştum. Onlar da tamam oynayabilirsin dedi. Ailem sonra izin verince ben de masal tenisi oynamaya başladım.

FATMA HOCAM BENİ EVDEN ALIP EVE BIRAKIYORDU

İlk zamanlar okulda masal tenisi oynamaya başladım. Fatma hocam hep okullara geldi. Beraber oynamaya başladı. Sonra beni ilerleyince beni salonlara çağırdı. Tabii benim evim çok uzak olduğu için ben gidip gelemiyordum. Fatma hoca da benim öğrenmem için sabahları alıyor, akşamları hep bırakıyordu evimi. Orada hep böyle her gün her hafta antrenman yapıyorduk. Hep beni özel çalıştırıyordu.

 

AİLEM BENİMLE ÇOK GURUR DUYDU

Fatma Hocam Türkiye Şampiyonası'na katılmamı istedi ve ilk maç İstanbul'daydı. Tabii ben çok heyecanlandım, çok gururlandım. Nasıl olacak, nasıl edecek, nasıl gidecek, nasıl maç alacağım? Sonra ilk maçım oldu. İlk maçımda 3-1 yendim. Tabii ki de Türkiye birincisi oldum diğer maçlarımı da alarak. Çok gururlandım. Dedim ki kendime daha çok hırslanacağım, bundan sonra daha büyük yerlere geleceğim dedim. Ailem benimle çok gurur duydu. Bana çok destek verdiler. Fatma Hocanın sayesinde, Fatma Hocanın desteğiyle de. Her gün beni antrenmana getirmeye çalıştılar ve daha çok üstüne inşallah katacağız. 4 sene okul sporlarında Türkiye birincisi oldum. Kulüplerde de birinci oldum.

SPOR SAYESİNDE HAYATIM ÇOK DEĞİŞTİ

Herkese iletişim kurabiliyorum, mesajlar yazabiliyorum. Arkadaşlarım var, gezip tozabiliyorum. Hepsi spor sayesinde.  Spor sayesinde Sinop Üniversitesi'ni kazandım. Sinop Üniversitesi antrenörlük bölümünde birinci sınıf okuyorum. Hem antrenman hem okuluma gidip geliyorum. Dolayısıyla ben başardım. Sen de başarabilirsin. Sıra sende.

Medine’nin antrenörü Fatma Yütük, öğrencisi ile gurur duyduğunu belirterek, şu ifadelere yer verdi:

“Sinop Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü olarak her sene okullar açıldığında sporcu taraması için okullara gidiyoruz. Yine okullara gittiğim bir gün Medine sporcum ile tanıştım. Kendisine sordum. Dedim ki benimle beraber masal tenisi öğrenmek ister misin? O da tamam öğretmenim dedi. Olabilir dedi. O zaman dedim ki başlayalım seninle. Bu şekilde başlamış olduk Medine ile serüvenimiz.

HEDEFLERİMİZE HEDEFLER EKLEMİŞ OLDUK

Medine Karakurt ile masal tenisi salondaki antrenmanlarımız her geçen gün devam etti. Haftanın beş günü çalışmalarımızla aralıksız devam ettik. Burada masal tenisini gayet güzel ilerledik. Güzel arkadaşlıklar da edindi burada. Bizim artık hedeflerimiz belirlenmeye başlamıştı. Buradaki çalışmaların sonucunda Türkiye Şampiyonası'na katılma kararı verdim. Çocuğumuzla beraber ilk defa Türkiye Şampiyonası'na gittik. 8-11 yaş grubunda birkaç tane çocukla beraber çalıştık. O sene Türkiye Şampiyonası'na gittik. Medine Karakurt'un ilk defa ailesine ayrı gitmiş oldu. Öğretmeniyle bir yolculuğa gitmiş oldu. Gittiğimiz yerde de güzel bir başarı ile dönmüş oldu. Ailesinin de desteğiyle ve çocuğumuzun da gayretiyle güzel bir yolculuğumuz oldu masal tenisi adına. O günden sonra masal tenisine daha da çok bağlı olduğumuzu öğrendim. Masal tenisi adına ve o günden sonra da masal tenisine daha da çok bağlandı ve daha çok sevdi Medine, daha çok hırslandı. Hedeflerimize hedefler eklemiş olduk böylelikle. Ailesi de bu durumdan son derece memnun.

TÜRKİYE DERECELERİ ELDE ETTİ

Medine Karakurtlu başarısından sonra Türkiye Özel Sporcular Spor Federasyonu'nun yapmış olduğu her yıl Türkiye Şampiyonlarına katıldı. Ve oralar da Türkiye dereceleri elde etti. Yine aynı zamanda okul sporları Türkiye Şampiyonası'na katılarak son 5 yılda Türkiye Şampiyonluğunu kimseye bırakmadı. Yani Medine Karakurt başarılarına başarı katarak devam etmekte. Onunla gurur duyuyorum.

O ARTIK GİRİŞKEN VE KENDİNE GÜVENEN BİR KİŞİLİĞE BÜRÜNDÜ

Medine Karakurt bu başarıları sayesinde büyük değişimler olmuş oldu. Tanıdığım gün ürkek, çekingen olan kızım, şu an girişken kendine güvenen sosyal çevresinde çalışıyor. Tanınan bir sporcu oldu ilimizde ve her geçen gün daha da başarılı olabilmek için azimle çalışıyor. Bu başarılarının sonucunda masa tenisi sayesinde bu işlerden daha da başarılı olabiliyor. Şu an üniversitede, Sinop Üniversitesi'nde antrenörlük bölümünü kazandı. Şu an antrenörlük bölümünde ilk defa üniversitemizde bir özel çocuk yer almakta. Bunun için de ayrıca gurur duyuyorum. Medine'ye çok güzel antrenmanlarımızı yapıyoruz kızım. Her gün bu şekilde çalışırsak eğer, böyle bir şey yaparsak, başarılarının daha da artacak. Ben sana güveniyorum. Sendeki o azim ve çalışma arzunu da şahidim her geçen gün. O yüzden beraber çıktığımız bu yolda daha da güzel olacak inşallah. Güzel şampiyonluklarımız olacak. Hedeflerimiz olimpiyatlara doğru inşallah. Yani seninle birlikte çalışmak, güzel şampiyonluklarımız olacak. Hedeflerimiz olimpiyatlara doğru inşallah. Yani senin bu masa tenisi sevgini ben biliyorum. O yüzden beraber başaracağız inşallah. Daha da güzel işler yapacağız”

Medine’nin ailedeki en büyük destekçilerinden Babaannesi Nevim Karakurt da, torunundan bahsederken gurur duyuyor.

Nevim Karakurt, torunu Medine hakkında şu şekilde sözlere yer verdi:

Köy hayatı zor tabi. Çocuklarla genellikle ben ilgilendim. Onlar işe gittiler, köyde. Ahıra gitti, bahçeye gitti, oraya gitti derken bunlar oluyordu. Filiz tarlalarına gitti annesi. Ben baktım ona. Medine çok uslu bir çocuktu. Hiç böyle yaramazlığı yoktu Medine'nin. Dersin ki bu çocuk bu evde var mı yok mu öyle bir şey yoktu. Ver o oyuncaklarını. Gelirdi, giderdi onu yedi, yatardı, uyurdu, kalkardı oynardı içeride. Dışarısı hiç istemezdi. Birinde gördüğümde böyle bir sıkılırdı. Konuşamazdı.

ARKADAŞI YOKTU

Medine'nin okul hayatı çok şeyli geçti yani. Arkadaşı yoktu. Aman aman okuması yoktu. Allah razı olsun hocalarına çok ilgilendi. Hepimizden Medine kendi halindeydi. Kimse böyle arkadaşlık yapmazdı, suskundu, durgundu. Harfleri toparlayamadığımız zaman biraz bir sıkıntı çekti.

İLK BAŞTA KARŞI ÇIKTILAR…

Baba dedi eve geldi. Ben dedim masal tenisine başladım dedi. Babası bir hopladı. Olmaz kızım sen kız çocuğusun dedi. Biraz geri kafalılıkta var ya bizde. O yüzden sonra niye diyorsun oğlum sen dedi. Belki o çocuğun ekmeği ondan dedi. Gitsin dokunma dedim ya. İstediği yere kadar gitsin dedim. Gidebildiği yere kadar. Dokunma bu çocuğa dedi. Onun da ekmeği belki o yüzden de oğlum yapma. Engel olma dedim. Madem fırsat sunulmuş bu çocuğa, değerlendirsin. Öylesine devam etti. Hocamızdan da Allah razı olsun. Onu çok çok çok sevdi benim. Olmasaydı o hala alamazdı.

“BABAANNE BEN MADALYA ALDIM” DEDİ

İlk madalya aldı geldi. Babaanne ben madalya aldım dedi. Biz bir sevindik bir sene. Evde bayram havası oldu o anda. Çok sevindik, Allah razı olsun diye öptük. Başarılarını diledik. Allah'ım inşallah üniversiteye devam edersin kızım dedim. Daha güzel olur her şey dedim. Devam ettik gittik işte. Her aldıkça da sevindik. Gurur duyuyorsun çocuklarını. Öyle de sorun olur mu daha farklı. Sorunlar daha kıymetli oluyor.

BUNLAR CAHİL KALMASIN

Medine'yle çok güzel bir ilişkimiz var bizim. Biz gece dediğim gibi otururuz, muhabbet ederiz, çay yaparız. Bazen üzüntüler gelir ben de bağırırım. Kızım öyle olmaz, böyle olur. Çok güzelsin, iyi gidiyorsun. Biz oturup muhabbet edelim öyle. Muhabbetimiz çok güzel.

Ben çok uğraştım cahil insanlara. Dedim bunlar kalmasın. Bunlar cahil kalmasın. Gitsinler, açılsınlar dünyaya. Niye kalsınlar cahil bizim gibi? Biz kaldık. Ne olacak? Akşam olunca ahıra gidecek, eve gelecek. Tarlaya gidecek. Bizim hayatımız öyle geçecek. Ama bunların şansları var. Ben herkesten istiyorum çocuklarının yollarını açsınlar. Yolları, izleri açık olsun hepsinin. Medine'nin geliştiğini çok güzel şeyler bekliyoruz Medine'den. Vallahi ben seviyorum Medine'mi. Yaptığı şeyler de beğeniyorum. Medine'ye yola girer. Ev işine girer, ahırına gider, sporuna gider. Sporunu yapar, hiç engellemez. Onu koşturmaca yapar. Ben onu hak etmesini istiyorum. İnşallah devamı olur.

 

 

Kaynak: Aydın YILMAZ

YORUMUNUZU BIRAKABİLİRSİNİZ

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.

HABER ARŞİVİ


KÖŞE YAZARLARI