ATATÜRK CEPHEDE BAŞKOMUTAN VE SİNOP’TA BAŞÖĞRETMEN

Köşe Yazarı: HİKMET KURADA   Eklenme Tarihi: 24 Eylül 2024, Salı - 16:51   Okunma Sayısı: 452

Değerli Okuyucularımız;

Büyük Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e askeri kişiliği yönünden bakıldığında, katılmış olduğu savaşlarda yüksek dehası sayesinde büyük başarılara imza atmış bir BAŞKOMUTAN’dır. Halkın eğitimi yönünden bakıldığında ise 15 Eylül 1928 tarihinde ilk kez Sinop’ta kara tahta başına geçerek, arabacı Bekir Ağa’ya ve halka Yeni Türk Alfabesi ile vermiş olduğu ders nedeniyle de BAŞÖĞRETMEN’dir.

Atatürk; 23 Nisan 1920 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni kurup, 29 Ekim 1923 tarihinde de Cumhuriyet’i ilan ettikten sonra Türk Milleti için en büyük sorunun dil ve yazı olduğunu biliyordu. Zira; daha önce Arapça ve Farsça karışımı olan Osmanlıcı yazı ve dil olarak kullanılıyordu ve öğrenmesi çok zordu. Bu nedenle de okuma yazma bilenlerin sayısı çok azdı. Nitekim; Atatürk Sarayburnu’nda yapılan bir toplantıda bu konuda halka şunları söylemiştir:

"Bugün yapmak zorunda bulunduğumuz çok değerli bir iş daha vardır: Yeni Türk harflerini çabuk öğrenmek... Kadına, erkeğe, hamala, sandalcıya, bütün yurttaşlara öğretiniz... Bunu yurtseverlik, ulusseverlik görevi biliniz. Bu görevi yaparken düşününüz ki bir ulusun, bir sosyal topluluğun yüzde onu ancak okuma yazma bilir, yüzde doksanı bilmezse, bundan insan olanların utanması gerek."

Bu nedenle Atatürk, yazıyı değiştirecek devrimi anlatabilmek için hemen yurt gezilerine başladı. 15 Eylül 1928 tarihinde ilk defa Sinop’ta bizzat kara tahta başına geçerek, arabacı Bekir Ağa’ya ve halka yeni Türk Alfabesi ile ders vererek Başöğretmenlik yaptı.  Daha sonra birçok yerde tahta başında yeni harfleri yazdı, yazdırdı; yeni yazıyı tanıttı, bu yazının ne denli kolay öğrenilebileceğini belirterek her konuda olduğu gibi bu işte de ulusuna öncü oldu. Türkiye Büyük Millet Meclisi, 1 Kasım 1928'de 1353 Sayılı Yasayla 29 harften oluşan yeni Türk Alfabesi’ni kabul etti. Yeni Türk Alfabesi’nin bütün ulusa öğretilmesi, "Millet Mektepleri" (Ulus Okulları) denilen, bir bakıma ülkedeki ekin devrimini hızlandıran kurumlar aracığıyla sağlandı. Mustafa Kemal Atatürk'ün, 1 Kasım 1928'de TBMM'yi açarken söylediği şu sözler, Harf Devrimini ve önemini çok iyi tanımlamaktadır:

"Büyük Millet Meclisi'nin kararıyla Türk harflerinin kesinlik ve yasallık kazanması, bu memleketin yükselme uğraşında başlı başına bir geçit olacaktır.”

Değerli Okuyucularımız; Atatürk’ün, 15 Eylül 1928 tarihinde ilk defa Sinop’ta kara tahta başında yeni Türk Alfabesi ile halka ders vererek Başöğretmenlik yaptığı o müstesna gün, Sinop’ta her yıl 15 Eylül’de çeşitli törenlerle kutlanmaktadır. Bu sene de Atatürk’ün Sinop’a gelişinin ve Harf İnkilabı’nın 96. Yıldönümü yine çeşitli etkinlik ve törenlerle, 15 Eylül 1928 Pazar günü Sinop Valisi Dr. Mustafa Özarslan, Belediye Başkanı Metin Gürbüz, İl Protokol Üyeleri ve halkın katılımıyla coşkulu bir şekilde kutlandı.

Tören kapsamında, Sinop Adalet Sarayı’nda bulunan Atatürk Müzesi’ndeki Anı Defteri’ne Sinop Valisi Dr. Mustafa Özarslan şunları yazdı:

“Cumhuriyetimiz’in Kurucusu Aziz Atatürk;

Kültür ve medeniyet şehri Sinop’umuza teşriflerinizin 96. Yıl dönümünü büyük bir gurur ve heyecanla  yad ediyoruz. Bugün burada Türkiye Cumhuriyeti’nin istikbali için başlattığınız ‘Harf İnkilabının’ ilk adımını şehrimizde gerçekleştirmenizin onurunu Sinop’lu hemşehrilerimizle birlikte yaşıyoruz. Cumhuriyetin ışığında, bizlere işaret ettiğiniz muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkma hedefi doğrultusunda; tüm gücümüzle ülkemizi dünyanın en müreffeh ülkelerinden biri yapmak ve aziz milletimize hizmet etmek için gece gündüz demeden, yılmadan, yorulmadan çalışmaya devam etmekteyiz. Milletimizin tarihten silinmek istendiği bir anda iğne ile kuyu kazmak tabiri ile bir Türk Ordusu  inşa ettiniz. Üstün liderlik yeteneğiniz sayesinde, milletimiz bağımsızlığını ölümüne bir kararlılıkla, yüreğiyle, bilek gücüyle elde etti. Zat-ı Aliniz ve Şehitlerimizin bizlere emanet ettiği Cumhuriyet’i payidar kılmaya ve aziz vatanımızı canımız pahasına korumaya ve büyütmeye devam edeceğiz. Bu duygu ve düşüncelerle; Zat-ı Alinizi, Kurtuluş Savaşımızın tüm kahramanlarını ve bu toprakları vatan yapan tüm Şehitlerimizi rahmet ve minnetle yad ediyor; kahraman Gazilerimize şükranlarımızı sunuyoruz. Ruhunuz Şad Olsun!”

Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk, “Harf Devrimi” nedeniyle  15 Eylül 1928 tarihinde Sinop’a ikinci kez geldiğinde, o gün yanından hiç ayrılmayan Sinop’lu 28 yaşındaki Şair Ferit Dikmen o günü şöyle anlatıyor:  “15 Eylül 1928’de Sinop’a gelen Önder Mustafa Kemal’in Sinop yatı mektebinde verdiği dersten ve şehirde yaptığı geziden sonra, parkta bir masada yemek sonrası yaptığı sohbeti ben 3 saat can kulağı ile dinledim.Vakit geç olmuştu. Lüks lambası ile aydınlatılan havaya bakarak ‘Lambaya ne gerek var. Mehtabın yanında lamba sönük kalıyor. Bu manzara, şu latif liman ne kadar güzel. Ah ne olurdu bu manzaradan biraz da Ankara’da olsaydı!’ diyen Atatürk’ün sözlerini kayda aldım. Atatürk bu fikriyle, Sinop’umuza tabii güzelliğine olan hayranlığını belirttiler” diyordu anılarında.

Sinop’lu şairimiz Ferit Dikmen’in bu konuda yazdığı o güzel  şiiri ise şöyle:

GAZİ SİNOP’TA

Emsalsiz bir azmin sahibi olan,

Yer yer çiğnenen bu yurdu kurtaran,

Gaflet vadisinden Türk’ü çıkaran,

Merdi zişanının teşrifi bugündür.

 

Düşmanlar akrep gibi sarmışken yurdu,

Yoklukta var etti yılmaz bir ordu,

Güreşen var mıdır cihana sordu,

kahramanın teşrifi bugündür.

 

Yakarken, yıkarken düşmanın kolu

Ne zavallı idi şu Anadolu,

Gösterdi Türklüğe selamet yolu,

Bahri irfanının teşrifi bugündür.

 

İnleyen Türklüğe veren hayatı,

Hakkına inanıp eden sebatı,

Şaşırtan İskender hem Keykubatı,

Misli yok Canın teşrifi bugündür.

 

Kim derdi, Türk’ü olacak payidar,

Azminde gösterdi metanet, ısrar,

Düşmana dedi O,bu toprak mezar,

Gazi Paşa’nın teşrifi bugündür.

 

Bir seher vaktinde şahlandı özü,

Kaynaştı her taraf vatanın yüzü,

Orduya Akdeniz’de aldırtan hızı,

Büyük Kumandanın teşrifi bugündür.

 

İlk yeni harflerin dersini verdi,

Her gönlü coşturdu şevk, aşk serdi,

Yurt-ulus nurlu bir hayata erdi,

O, eşsiz Can’ın teşrifi bugündür.

 

Sevinçler içinde çehreler memnun,

Kurulmuş her yerde “ EMİRİ” düğün,

Bu 15 Eylüldü Sinop’ta bir gün,

Aziz Can’ın teşrifi bugündür.

Yüce Atatürk’ün ışığıyla aydınlanan ve Cumhuriyet’in aydınlık yolunda ilerleyen bir Türkiye’de yaşayacağımız daha nice sağlıklı, mutlu, huzurlu ve başarılı günler dileğiyle…

Hoşça kalınız…  Dostça kalınız…

Yorum Yap

Yapılan Yorumlar

DÜNYA YAŞLILAR GÜNÜ KUTLU OLSUN
ATATÜRK CEPHEDE BAŞKOMUTAN VE SİNOP’TA BAŞÖĞRETMEN
NASIL ANLATAYIM NARİN’İ SİZE?..
30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI VE 102. YIL KUTLAMALARI
BABA SEVGİSİ ÜZERİNE!..
MAL, MÜLK, PARA, PUL MU?.. YOKSA SAĞLIK MI?..
ATATÜRK’Ü İZMİR’DE ÖLDÜRECEKLERDİ (14 Haziran 1926)
MEKANIN CENNET OLSUN CAN BAKİ!..
ATATÜRK VE TARİHİ BİR BELGE
SIĞINMACILARA KARŞI GAZİANTEP’TEKİ 41 STK’DAN BİLDİRİ!
NEZAKET, SAYGI VE GÖRGÜ KURALLARI ÜZERİNE!..
İSRAİL SALDIRILARINDA 8 AYDA 36 BİN 379 İNSAN ÖLDÜRÜLDÜ!..
2011 YILINDA KAPATILAN REFİK SAYDAM HIFZISSIHHA ENSTİTÜSÜ
ATATÜRK’ÜN ANNESİ ZÜBEYDE HANIM VE TARİHİ BİR BELGE
MERSİN MUTASARRIFI (VALİSİ) NAZIM PAŞA KİM Mİ?..
BİR KÖY ÖĞRETMENİNDEN FIKRA GİBİ ANILAR
RÖPORTAJ
AFAD: ÖNLEM ALMAZSAK KÖTÜ SENARYOLAR BİZİ BEKLİYOR!
BAYRAK NAMUSTUR, ŞEREFTİR, ONURDUR!..
reklam

HABER ARŞİVİ


KÖŞE YAZARLARI