ÇANAKKALE, TÜRK MİLLETİ’NİN BAĞIMSIZLIK DESTANIDIR

Köşe Yazarı: HİKMET KURADA   Eklenme Tarihi: 7 Mayıs 2025, Çarşamba - 17:21   Okunma Sayısı: 253

Değerli Okuyucularımız;

Geçtiğimiz 25-26-27 Nisan 2025 tarihlerinde Ankara / Çankaya - Çayyolu’nda bulunan Arcadium AVM’de, Çanakkale Kültür ve Dayanışma Derneği’nce, “25-26-27 Nisan 2025 Tarihlerinde Çanakkale Kara Savaşları Zaferi’nin 110. Yılı Kutlama ve Şehitleri Anma Etkinliği” ile ilgili çok güzel ve anlamlı bir stand açılarak, geniş kapsamlı bir program düzenlendi.

Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden bazı öğrencilerinin de katkı sağladıkları standı ben de gezip programı incelerken ve Çanakkale Kültür ve Dayanışma Derneği’nce bastırılmış olan, Mustafa Berçin’in yazdığı, “Bigalı Mehmet Çavuş” adlı kitabı alıp okurken inanınız çok duygulandım ve gözlerim dolu dolu oldu… Nasıl duygulanmayayım ki?..  Başta Büyük Kurtarıcımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bazı kahraman silah arkadaşlarının çerçevelenmiş büyük resimlerinin altlarında ayrı ayrı yaptıkları kahramanlıklar yazıyordu… Onların resimlerine bakıp ve altlarında yazan kahramanlık hikayelerini okuyup da duygulanmamak mümkün mü?.. Hele de; Çanakkale’de büyük kahramanlıklar gösteren ve büyük bir kısmı Şehit olan 57. Piyade Alayı Sancağı’nı görüp de insanın gözlerinin dolu dolu olmaması mümkün mü?..Hepsinin mekanları Cennet olsun İnşallah!..

Değerli Okuyucularımız;

3 Kasım 1914 tarihinde başlayıp 9 Ocak 1916 tarihine kadar 14 ay 1 hafta ( toplam 433 gün) süren Çanakkale Deniz, Kara ve Hava Savaşları, I. Dünya Savaşı’nın bölgesel mücadelelerinden birisi olmakla birlikte, savaşın sonucunu ve Osmanlı Devleti’nin durumunu etkileyen en önemli çarpışmaların başında yer almaktadır. Gelibolu’daki bu mücadeleler Türk tarafı için bir savunma savaşı durumunda iken, İtilaf Devletleri için “İstanbul’a kadar uzanmak” amacıyla yapılan ve kesin zaferi hedefleyen bir taarruz savaşı idi. Çanakkale aynı zamanda Türk tarafı için bir ihtiyat cephesiydi. Yani savaşın başlangıcında aktif bir cephe olarak plânlanmamış, ancak İtilaf Devletleri’nin Çanakkale Boğazı’na saldırmaları neticesinde zorunlu olarak açılmıştır. Kaldı ki bu cepheye Osmanlı Devleti’nin çoğunluğu ihtiyat askerlerinden oluşan kuvvetler sevketmesi de, cephenin bu özelliğine ışık tutmaktadır. Cephede her iki tarafın ölü-kayıp-yaralı-esir olarak kaybettiği insan sayısının birkaç yüzbin ile açıklanması, cephenin en dikkat çekici başka bir özelliğidir. Çanakkale Savaşları, muharebelerin cereyanı ve sonuçları itibarıyla ayrı bir önemi olan, tarihin akışını değiştiren, yaşama hakkına şerefiyle ulaşan bir milletin kahramanlık destanıdır. Bu destan ve önemi yeni nesillere, “Cumhuriyet’in Ön Sözü”nün yazıldığı tarihsel süreç olarak da anlatılmalıdır.

 Kara Harp Okulu Harp Tarihi Ders Kitabında, “Sonuç olarak; Türkler Çanakkale’de düşmanın denize dökülmesini temin edemediler. Fakat birçok mahrumiyetlere rağmen Türk Ordusu dünyanın en kuvvetli donanmasına ve en üstün kuvvetlerine, silah ve vasıtalara sahip olan İtilaf Devletlerini dar bir kıyıda çiviledi. 252.000 kişi zayiat verdirerek onları karaya ayak bastığına pişman edip, aciz bir hale getirmek suretiyle, kudretini bir kere daha dünyaya ispat etmiş oldu.” denmektedir. “Türk Kurmay Subaylarının Gözüyle Çanakkale Savaşı” adlı eserde; “İngilizler Anafartalar ’dan çekildikleri zaman Asguith Avam Kamerasında İngiliz kayıplarının Çanakkale’de toplam 204.000 kişiye ulaştığını söylemişti ki bu miktarın hiç olmazsa 130 -140 bini Güney grubu muharebelerindedir ve bunun da önemli bir kısmı ilk muharebelere aittir. Fransızların da yaklaşık 70 – 80 bin kaybı olsa gerekir.” ifadesi yer almaktadır. Türk Tarih Kurumu tarafından yayımlanan “Çanakkale Muhaberatı” adlı eserde; “ilk çıkarma hareketinden itibaren tedrici bir surette takviye edilen bu cephenin Ekim başındaki kuvveti 21 piyade tümenine yani 310.000 kişiyi aşan bir miktara ulaşmıştı. Osmanlı ordusunun bu cephedeki toplam kaybı henüz tamamıyla tespit edilememiştir. Mamafih kaynaklar ve mevcut vesikalardan gerçeğe yakın olarak çıkarılan rakam 251.309 toplam ile “Çanakkale” cephesinde verdiğimiz kayıpların tamamını hakikate yakın bir derecede göstermiş olacağız. İtilaf Devletleri’nin bu cephedeki kayıplarına gelince; ölü, yaralı, esir ve kayıp olarak İngilizlerin 216.000 ve Fransızların 115.000 ki toplam 331.000 kişidir.” ifadeleri yer almaktadır.

Değerli Okuyucularımız;

İşte bu nedenledir ki, Dünya tarihine girmiş sayısız zaferlerimiz arasında müstesna bir yere sahip olan Çanakkale Zaferi, yaşanılan pek çok mucizevi kahramanlık hikayeleriyle de tarihimiz ve milli şuurumuz içinde ayrı bir yere sahiptir. Atatürk ve silah arkadaşları tarafından Kurtuluş Savaşı’nın kazanılmasında ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasında bir mihenk taşı olan Çanakkale Zaferi, işte bu kahramanlık destanlarının ortaya çıktığı ve ilelebet gelecek nesillerimize aktaracağımız şanlı tarihimizdir. Çünkü; Çanakkale, her Türk evladının bilmesi gereken bir kahramanlık destanı ve görmesi gereken, 250 bin Şehitimizin kanlarıyla suladığı tarihi kutsal bir yerdir!.. Çünkü; Çanakkale bir ruhtur!.. Çünkü; Çanakkale, Yeni Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerinin atıldığı bir diriliştir!..

 Evet; Ben de bir Şehit torunuyum… Rahmetli Büyük Dedemiz Kuradaoğulları’ndan Mustafa Oğlu Ali (33. Alay, 3. Tabur, 3. Bölük erlerinden) 18 Mart 1915 Tarihinde Çanakkale Çatlaktepe mevkiinde Şehit olmuştur. Bu, Benim için büyük bir gurur kaynağıdır… Allah, O’nun ve bütün Şehitlerimizin, Atatürk ve silah arkadaşlarının mekanlarını Cennet eylesin!.. Ruhları şad olsun inşallah!..

Yüce Atatürk’ün ışığıyla aydınlanan ve Cumhuriyet’in aydınlık yolunda ilerleyen bir Türkiye’de yaşayacağımız daha nice sağlıklı, huzurlu, mutlu ve başarılı günler dileğiyle…

Hoşça kalınız…  Dostça kalınız…

 

 

NE OLDUM DEĞİL, NE OLACAĞIM DEMELİ İNSAN!..
AZİZ NESİN’DEN,”BAYRAM TEBRİĞİ HİKAYESİ”
SİNOP’LU H. İBRAHİM AKMEŞE, RİZE’YE MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRÜ OLARAK ATANDI
BAĞIŞ VE HAYIRSEVERLİK ÜZERİNE!..
NAİM BABÜROĞLU’NUN KALEMİNDEN, ŞEYH SAİT İSYANININ İÇYÜZÜ
ÇANAKKALE, TÜRK MİLLETİ’NİN BAĞIMSIZLIK DESTANIDIR
ATATÜRK VE NAİM BABÜROĞLU PAŞAMIZ
TARİHÇİ PROF. DR. HALİL İNALCIK ATATÜRK’Ü ANLATIYOR
ATATÜRK’ÜN KAHKAHALARLA GÜLDÜĞÜ NADİR BİR OLAY
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI’NDA SİNOP’LU HEMŞEHRİMİZ
ATATÜRK’Ü TANIMAK İÇİN OKUMAK GEREK
ŞİFA VEREN ELE KALKAN ELLER KIRILSIN!..
SİNOP VE BAŞARILI BÜROKRATLARIMIZ
10 KASIM VE ATATÜRK’TEN BİR ANI
DÜNYA YAŞLILAR GÜNÜ KUTLU OLSUN
ATATÜRK CEPHEDE BAŞKOMUTAN VE SİNOP’TA BAŞÖĞRETMEN
NASIL ANLATAYIM NARİN’İ SİZE?..
30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI VE 102. YIL KUTLAMALARI
BABA SEVGİSİ ÜZERİNE!..
MAL, MÜLK, PARA, PUL MU?.. YOKSA SAĞLIK MI?..
ATATÜRK’Ü İZMİR’DE ÖLDÜRECEKLERDİ (14 Haziran 1926)
MEKANIN CENNET OLSUN CAN BAKİ!..
ATATÜRK VE TARİHİ BİR BELGE
SIĞINMACILARA KARŞI GAZİANTEP’TEKİ 41 STK’DAN BİLDİRİ!
NEZAKET, SAYGI VE GÖRGÜ KURALLARI ÜZERİNE!..
İSRAİL SALDIRILARINDA 8 AYDA 36 BİN 379 İNSAN ÖLDÜRÜLDÜ!..
2011 YILINDA KAPATILAN REFİK SAYDAM HIFZISSIHHA ENSTİTÜSÜ
ATATÜRK’ÜN ANNESİ ZÜBEYDE HANIM VE TARİHİ BİR BELGE
MERSİN MUTASARRIFI (VALİSİ) NAZIM PAŞA KİM Mİ?..
BİR KÖY ÖĞRETMENİNDEN FIKRA GİBİ ANILAR
RÖPORTAJ
AFAD: ÖNLEM ALMAZSAK KÖTÜ SENARYOLAR BİZİ BEKLİYOR!
BAYRAK NAMUSTUR, ŞEREFTİR, ONURDUR!..
reklam

HABER ARŞİVİ


KÖŞE YAZARLARI