Türkiye İsrafı Önleme Vakfı'ndan yapılan açıklamaya göre, TGMP, 2003 yılından beri Türkiye İsrafı Önleme Vakfı bünyesinde mikrokredi faaliyetlerini sürdürüyor.
Türkiye'de mikrokredi uygulaması, ilk defa Diyarbakır'da 18 Temmuz 2003'te her biri 500 lira olan çeklerle 6 yoksul kadına toplam 3 bin lira mikrokredi verilerek başlatıldı. 2003 yılından beri, Türkiye İsrafı Önleme Vakfı (TİSVA) bünyesinde mikrokredi faaliyetlerini sürdüren Türkiye Grameen Mikrofinans Programı (TGMP), 1 milyar 690 milyon lirayı aşan mikrokredi desteğiyle, 220 bin dar gelirli kadını ekonomik hayata dahil etti.
TGMP; 20 yılı aşkın süredir “Yoksulluğun Olmadığı Hepitalist bir Türkiye” amacıyla, dar gelirli kadınlara yönelik küçük bir sermaye olan mikrokredi faaliyetini Sinop ile birlikte 68 ilde 95 şubede sürdürüyor.
TİSVA Kurucusu Prof. Dr. Aziz Akgül, çalışmalara ilişkin şu bilgileri verdi:
“Türkiye’de finansal zorluk içinde olanların oranı nüfusun yaklaşık %27’si kadardır. İnsan mutluluğunu esas alacak şekilde, dar gelirli kadınların kendi kendilerine gelir getirici faaliyetlerde bulunmaları ve ihtiyaç duydukları finansal kaynaklara erişimi kolaylaştırmak için büyük gayret göstermekteyiz. Bu nedenle Albaraka Türk’ün mikrogirişimci kadınlara sağlamış olduğu desteklerden dolayı şükranlarımı sunuyorum. TGMP, Birleşmiş Milletler 17 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefi'nin (SKH) bir numaralı hedefi olan, 2030 yılına kadar yoksulluğu ortadan kaldırmak amacıyla hareket ederek insanlığa hizmet vermeyi sürdürmektedir. Türkiye genelinde yaklaşık 7 milyon kadının, yoksulluk sınırının üzerine çıkarılmasına yönelik mikrokredi faaliyetlerinin sürdürülebilmesi için daha fazla finansman kaynağına ihtiyaç vardır.”
Prof. Dr. Aziz Akgül, Türkiye'de yoksulluğun azaltılmasında uygulanan ana stratejinin hibe şeklindeki yardımlar olduğuna işaret ederek, hibe şeklindeki yardımların, çalışamayacak durumda bulunan yaşlı, engelli ve hastalara evlerine kadar gidilerek ihtiyaç duydukları nakdi ve ayni şekilde yapılması gerektiğini aktardı.
"Ancak, çalışabilecek durumda olan yoksullara hibe yardımları yerine, onların yoksulluk sınırının üzerine çıkarılmasına katkıda bulunacak şekilde, küçük birer sermaye olan mikrokredi verilerek kendi kendilerine gelir getirici faaliyetlerde bulunmaları sağlanmalıdır. Hibe yardımlarla asla yoksulluk önlenemez." ifadelerini kullanan Akgül, şunları kaydetti:
“Hibe yardımlarla asla yoksulluk önlenemez. Her yoksula hibe yardımı yapılması da ayrıca çok ciddi bir kaynak israfıdır. Albaraka Türk’ün sağlamış olduğu 3.5 milyon lira mikrokredi desteği, taksitlerini ödeyen mikrogirişimci kadınlardan elde edilen tutarlar finansman ihtiyacı olan diğer mikrogirişimcilere dağıtılmaya devam edecektir.”
Editör: Hülya NALLIOĞLU