Şevki Yıldırım'dan 'Gündoğrusu'

Eklenme Tarihi: 30 Temmuz 2023, Pazar - 08:17   Okunma Sayısı: 3872
Şevki Yıldırım'dan 'Gündoğrusu'
Torunuma Mektup
Mütevazı, yardımsever, paylaşımcı, yapıcı, yaratıcı, vazife şuuruyla halka  hizmeti görev sayan bir ablamız var, gazetemizin de köşe yazarlarından Hatice Çiçeksever. "1950 de Sinop'ta dünyaya geldim, 1999'da Samsun'da doğdum." Diyor!
Kendini "Kültür İşçisi-Düşünce işvereni" diye tanımlıyor. Kırım Bahçesaray- Camikebir  mahallesinden  Sinop’a göç etmiş, Camikebir mahallesi Bezirci sokakta yerleşmiş iki yüzyıllık  eski bir aileye mensuptur kendileri.Cumhuriyet ilkokulunda okula başlamış , Sinop Kız Sanat Enstitüsünde   3 yıl  devamlı okul birincisi  seçilerek  Sinop Amerikan Radar’ının özel davetli öğrencisi olmuş.Daha sonra Sinop Kız Öğretmen  okulunda matematik  birincisi seçilmiş ve Yüksek Öğretmene aday olmuştur. O dönemin taassubu nedeniyle ailesi il dışına çıkmasına izin vermediği için Sinop’ta öğretmenliğe başlamış.Eğitim Önlisansı tamamlamış, 25 yıl ilkokul  öğretmenliği yaptıktan sonra Samsun'dan emekli olmuştur. Emeklilik dönüşü tekrar ilkokullarda İngilizce Öğretmenliğine başlamış ve ikinci defa emekli olmuş. Ortaokulda Fransızca olarak, daha sonra İngilizce olarak dünya pen-pall friend denilen dünya mektup arkadaşlığına başlamış 35 yıl devam etmiştir. Dünya Dost koleksiyonuna sahip.2002'de Amerika'da Kahvehanelerden etkilenerek, kahve koleksiyonuyla birlikte "New York'ta Kahve Molası" isimli kitabı hazırlamıştır. Türkiye’nin ilk Kahve koleksiyoneri olarak Beyoğlu Galatasaray Sanat galerisinde sergi açmış.1993'te Danimarka ve İsveç 'te incelemelerde bulunmuştur. Samsun’da emekli olduktan sonra Atatürk’ün fikir ve düşüncelerinden oluşturduğu kültür bütünlüğünü İznik Çini Desenleriyle hazırladığı tablolara işlemiş, Türkiye’de ilk defa yazı-resim sergisi açan kişidir Hatice Çiçeksever.1995'te  Samsun'dan yola çıkarak çeşitli illerimizde 9 defa  sponsorlar eşliğinde muhteşem sergi açılışları yapmış. Yine Samsun başta olmak üzere çeşitli okullarda kültür ve beyin üzerine konferanslar vermiş.Tüm çalışmalarını  gördüğü ilgi üzerine “19 Mayıs 1919 Kurtuluş Savaşı-19 Mayıs 1919 Kültür savaşı” isimli bir kitapta toplamış ve “Görgülü Bir Mirasta Birleşelim” notunu düşmüştür. Kitaplarını ücretsiz gençliğe armağan etmiş. Bu kitap Milli Kütüphaneye kayıt olmuş. Hatice Çiçeksever, Geçmiş ile günümüz arasında yaptığı analiz ve sentezlerden elde ettiklerini, eğitim tecrübeleriyle özgün bir yorumla insan-kültür-eğitim olgularını yorumlayan yazılarına Sinop Pusulası gazetesinde yazmaya devam etmektedir.Cumhuriyet tarihinde ilk defa Sinop Çeşmelerini renkli ve belgelerle kitap yapmış, Sinop Belediyesi broşür olarak basmış.İstanbul Collection Clup üyesi olan Hatice Çiçeksever iki çocuk annesidir. Hatice Çiçeksever ablamız, Torunuma Mektup kitabı için, "Saglam bir nesil Türkiye'nin mayasıdır' Bir toplum kendi kültür mayasını kaybetmeden, diger ulusların mayalarını ögrenmek, kullanmak yoluyla Uygarlık yarısına katılabilir. Köksüz hiçbir varlık ayakta kalamaz. Kültür köktür, milletin mayasıdır. Kültür mayası insanın beyninde yasar. Varolusun çesitliligini tek kimlikte toplamak degil, kültür mayamıza sahip çıkmakla yeryüzü ailesinde yerimizi alacagız. Bilgi ve beyin çagında evrensel bilginin kayıt merkezi beyinlerdir. O beyinler bizim eserimizdir. Akıl Mimarımız Ulu Önder Atatürk’ün ögretmeni olarak, Çok tatlı torunlarıma, onların arkadaslarına, barısın gurbet kuslarına bir damla çikolata tadında, küçük bir damla sakızı gibi birikimlerimi bu kitap ile armagan ediyorum." diyor. Mutlaka okunması gereken bir kitap olduğunu söyleyebilirim.
 
 
Patatesçiiii..
"Patates işinde çalışıyorum.35 yıl oldu.Yaptığım işi hep sevdim hala seviyorum. Okulda sorduklarında Kızım küçükken Babam Patatesci dermiş. Bugün geldiğimiz noktada kızımın ne kadar kısa ve güzel bir cevap verdiğini düşünüyorum. Evet Bizler Patatesciyiz. Bu Ülke nin Pazarcısına,Haline,Sanayisine ,Sokakta Cips yiyen çocuğuna,Mc Donalds da Parmak Patates yiyen Zenginine,Yemeğini yapan Fakir Fukaraya Patates üreten sevdiren insanlarız.Bizler Patatesciyiz.Sabahın köründe bir traktörün netameli marş sesi ile uyanan yorgun insanların gece karanlığına kadar tarla sürmekten sulamaktan çapa yapmaktan yada sökmekten toz toprak içinde çadıra patates kokarak girdiği ve aynı çorapla sabah işe başladığı insanlarız. Bizler Patatesciyiz.Çoğu zaman 150 günlük emeğini yarım bardak çay parasına yada bir tuvalette işeme parasına sattığı zaman sevinen insanlarız.Tek şey eksikti Tohum.Dışarı tamamen bağlı Tohum sektöründe yıllarca çaresizce tohum ithal ettik Tohum üreten yabancılara mucize yaratıyorlarmış gibi bakarken ülkedeki tohum tüccarlarının elinde oyuncak olduk.Bitti artık.Bizde üretiyoruz? Yerli Tohumlar Geliyor az kaldı. İşte şimdi Gerçek Patatesçi oluyoruz kızım.
Bu yolda emeği geçen isimsiz kahramanlara ve başındaki Karahan'a saygılarımla?. Bir Patatesci?." Patlıcangiller familyasından, ülkemizde hemen hepsi insan beslenmesinde kullanılan ancak bazı ülkelerde hayvan yemi olarak da yetiştirilen, beyaz veya pembe çiçekli, toprak altı yumruları sebze olarak kullanılan, nişasta bakımından zengin, proteini az olmasına rağmen yüksek değerlikli, selüloz miktarı düşük, sindirilme derecesi yüksek yumru yem olan patates üreticilerinden biri göndermiş bu e-postayı ben de sizlerle paylaşmak istedim.

reklam alanı

YORUMUNUZU BIRAKABİLİRSİNİZ

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.

HABER ARŞİVİ


KÖŞE YAZARLARI