SİNOP ÜNİVERSİTESİ “MİLLİ İRADENİN YANINDA”

Eklenme Tarihi: 30 Temmuz 2023, Pazar - 08:37   Okunma Sayısı: 8752
Yaklaşık bir hafta boyunca meydanları dolduran ve milli iradeye sahip çıkan vatandaşlar ve Sinop Üniversitesi personeli, ellerinde Türk bayraklarıyla darbenin haftası olan 22 Temmuz Cuma günü, darbe girişimini kınayarak, milletimizin iradesiyle kazanılan demokrasi zaferini omuz omuza kutladılar. “Milli İradenin Yanındayız” adıyla düzenlenen basın açıklamasına Sinop Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nihat Dalgın, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Murat Sezgin, Prof. Dr. Ahmet Tabak, Prof. Dr. Serap Ustaoğlu Tırıl, Genel Sekreter Mehmet Atlı, daire başkanları, akademik ve idari kadro ile milli irade sevdalısı Sinoplular katıldılar.

Sinop Üniversitesi adına basın açıklamasını yapan Rektör Dalgın; Darbe girişiminin ardından tüm halkımızın ve Sinopluların ortaya koyduğu dirayet ile hain darbe girişiminin başarıya ulaşamadığını vurguladı. Dalgın; “Sinop Üniversitesi Rektörü olarak bir haftadır milli iradeye saygı darbelere ve darbecilere lanet maksadıyla bu meydanı boş bırakmayan Sinop Halkına şükranlarımı arz ediyorum. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, 15 Temmuz 2016 gecesi tarihinin en ağır saldırılarından birine maruz kalmış; ülkenin demokratik yapısı, anayasal düzeni, parlamenter sistemi, milli bütünlüğü, iç barışı ve millet iradesi hedef alınmıştır. Halk üzerinde dış güçlere bağlı bir azınlık otoritesi oluşturmak amacıyla başlatılan bu kalkışma, yine milletin bizzat kendisi tarafından bastırılmış ve akamete uğratılmıştır” dedi.

DEVLET İÇİNDE DEVLET GİBİ ÖRGÜTLENEN BİR ŞEBEKE
Darbe girişimini gerçekleştiren şebekenin, devletin içine ayrı bir devlet kurma maksadıyla örgütlendiğine dikkat çeken Rektör Dalgın; “Cumhurbaşkanımızın ve hükûmetimizin devlet yapısından ayıklamaya çalıştığı bu terör şebekesi, Türk Silahlı Kuvvetleri içine sızmış unsurları ve bunların sivil yapılarda hâlâ mevcut olan uzantılarıyla silahlı bir isyana teşebbüs etmiş, yönetime gayrimeşru yollarla el koymaya çalışmıştır. Gözü dönmüş bu şebekenin kirli amacına ulaşmak için eşi benzeri görülmemiş bir şekilde, Türkiye Büyük Millet Meclisini bombaladığını, Cumhurbaşkanlığı Külliyesini ele geçirmek için halkın üzerine ateş açtığını, Türk milletinin teröre karşı en önemli unsurlarından olan Özel Harekât Birliğini füze ile vurarak onlarca polisi, Boğaz Köprüsünde ve başka yerlerde sivil halkın üzerine gözünü kırpmadan ateş açarak masum ve silahsız insanları katlettiğini içimiz kan ağlayarak gördük ve yaşadık” dedi.

TÜRK HALKI DEMOKRASİ İSTİYOR
Sinop Üniversitesi olarak millet iradeye ve Türkiye'nin demokratik sistemine karşı gerçekleştirilen bu kanlı kalkışmayı lanetliklerini ifade eden Dalgın; “Cumhurbaşkanımız, Meclisimiz, Hükûmetimiz, kahraman polisimiz ve ordumuzun emir ve komuta zincirine bağlı şerefli unsurları ve tüm milletimiz dirayetle bu kalkışmayı kısa zamanda durdurmuş, ülkeyi bir uçurumun kenarından döndürmüşlerdir. Şu bilinmelidir ki; Türkiye, demokrasi konusundaki inancını, ısrarını uzun yıllardır sürdürmektedir. Demokrasi karşıtlığına bir Başbakanı kurban verdik. Nice hükûmetler devrildi. Demokrasi karşıtları en son 1980’de silah zoruyla yönetimi ele geçirdi. Demokrasi karşıtı kalkışmalar Türk halkına ağır bedeller ödetti. Türk halkı Demokrasi istiyor, kendi iradesiyle yönetilmek, kendi iradesiyle seçilmiş hükûmetler tarafından yönetilmek istiyor. Bu kuvvetli millet iradesi sonraki post modern darbeleri de boşa çıkarmıştır” diye konuştu.

TÜRKİYE’NİN ÖNÜNÜ KESMEK İSTİYORLAR
Türkiye’yi yavaşlatmak, önünü kesmek, tökezletmek ve parçalayıp yok etmek isteyen düşmanların birçok yol denediğini vurgulayan Dalgın; “Melun darbe girişimine kalkışılan bugünlerde Türkiye’ye bakıyoruz: Üniversite sayımız 200’e yaklaşmış, Bilimsel araştırmalara Cumhuriyet tarihinde görülmemiş oranda kaynak aktarılmış, Türkiye kendi milli teknolojisini geliştirme yolunda önemli yatırımlar yapmıştır. Bütün bunlar halkın iradesinin yönetimde söz sahibi olması sayesinde mümkün olmuştur. Türkiye’yi yavaşlatmak, önünü kesmek, tökezletmek ve parçalayıp yok etmek isteyen düşmanlar, bunun için birçok yol denemişlerdir. Şüphesiz bu kötü emellere ulaşabilmelerinin önemli aracı terördü. Ülke ekonomisini tahrip etmek, Türkiye’yi etrafındaki savaş bataklığına sürüklemek, iç çatışmalar çıkarmak Türkiye düşmanlarının ilk akla gelen silahlarındandır. Bunun için iç unsurları ve organizasyonları da mahirce kullanmışlardır” ifadelerini kullandı.

SİNOP ÜNİVERSİTESİ’NE DÜŞEN GÖREVLER VARDIR
Bütün akademik camiamızın milletin iradesinin yanında olduklarını ifade eden Dalgın; “15 Temmuz gecesi bu oyunun yeni çok kanlı bir safhasına şahit olduk. Maalesef Ülkemiz insanı hak etmediği manzaralarla karşılaştı. Milletimiz, kendi savaş uçaklarının ve tanklarının kendi Meclisini bombaladığını, Cumhurbaşkanlığı Külliyesini vurduğunu, kendisine acımasızca ateş açtığını gördü. Bu, hepimizin şiddetle lanetlediği bir girişimdir. Bu menfur darbe girişiminin Sorumluları bir an önce hukuk önünde hesap vermeli, hak ettikleri cezalara çarptırılmalıdır. Bu konuda Üniversitelerimize ve Sinop Üniversitesine düşen görevler vardır. Devletin içindeki paralel yapılanmanın, uyuşturulmuş bu zihniyetin akademik dünyadaki uzantılarının da farklı olması beklenemez. Özgür ve bilimsel düşüncenin en büyük düşmanı olan bu yapılanmanın Üniversiteleri ele geçirmesine, ülkenin bilimsel ve teknolojik gelişmesini baltalamasına asla müsaade edilemez biz de etmeyeceğiz” şeklinde konuştu.


Sinop Üniversitesi Rektörü Nihat Dalgın’ın ardından Sinop Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümü öğrencisi Semra Erdem tarafından İstiklal Marşının on kıtası büyük bir coşkuyla okundu. İstiklal Marşına Sinop Üniversitesi akademik ve idari kadrosu ile vatandaşlar ellerindeki bayrakları sallayarak eşlik ettiler. Yoğun bir katılımın yaşandığı basın açıklamasının ardından, Üniversite personeli Sinop Valiliği önünden ayrılmayarak demokrasi nöbetine aynı karalılıkla devam etti.
 

reklam alanı

YORUMUNUZU BIRAKABİLİRSİNİZ

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.

HABER ARŞİVİ


KÖŞE YAZARLARI