Sinop İl Müftüsü Ali Hayri Çelik, Sinoplulara bu akşam Atatürk Kapalı Spor Salonunda gerçekleştirilecek olan konferansa katılmaları çağrısında bulundu. Kutlu Doğum etkinliklerinin bu yıl zengin bir programla kutlayacaklarını dile getiren Çelik; “Sinop İl Müftülüğü olarak 18 Nisan 2017 Salı günü(bugün) Atatürk Kapalı Spor Salonunda Konferansımız, Tasavvuf Musikisi Konseri, Ezgi,Naat ve ilahilerin yer alacağı bir programımız vardır. Hafta içerisinde her ilçemizde değişik faaliyetler icra edilecektir. Aynı şekilde Bayanlara yönelik, Cezaevine, Sevgi evleri ve Huzurevinde programlarımız gerçekleşecektir.Halkımızın yoğun teveccühlerine mazhar olmuş bu haftanın feyizli ve bereketli geçmesini diliyor, Hz. Peygamber Sevgisinin hepimizi saran çevreleyen bir şemsiye gibi birlik ve beraberliğimize vesile olmasını temenni ediyorum” dedi.
“GÜVEN ADASINI BU ASRIN MÜSLÜMANLARI OLARAK YENİDEN İNŞA ETMELİYİZ”
“2017 yılı Kutlu Doğum Haftası teması da “Hz. Peygamber ve Güven Toplumu” konusu olarak belirlenmiştir” diyen Çelik; “Zira gerek toplumumuz gerekse dünyada güvenin, itimadın azaldığı, insanların birbirlerine karşı ihanet ettiği bir dönemde İslam tarihinde Müslümanların inşa ettiği Güven adasını bu asrın Müslümanları olarak yeniden inşa etmeliyiz. Mü’min İman eden aynı zamanda da güvenen ve güven veren kimse demektir. Bizler Mü’min olmanın gereğini ve sorumluluğunun bu hafta dolayısıyla insanlarımıza anlatmanın gayreti içerisinde olacağız. Güven duygusu İslam dininin insanlara aşıladığı en değerli erdemlerden birisidir. Peygamber Efendimiz Muhammed Mustafa (s.a.v.) en güzel vasıflarından bir tanesi Muhammedü’l-emin olmasıdır. O güvenilir bir kimse ve İslam’ın gelmesiyle beraber etrafında güven toplumu inşa etmiş bir gönül mimarıdır. Resulüllah (sav) Efendimiz mümini “ İnsanların Can ve malları konusunda kendisinden emin oldukları kimsedir” şeklinde tarif etmiştir” diye konuştu.
“GÜVEN KONUSU İNSANIN İÇİNDEN BAŞLAR”
Bütün insanlığın, güvensizlik girdabına girdiğinin farkında olduğunu ifade eden müftü Çelik; “Ancak güveni nasıl yeniden inşa edebileceği konusunda yaşanan tereddütler söz konusudur. Çünkü güven konusu insanın içinden başlar, güven konusu insanın kalbinde, insanın nefsinde tesis edilemediği zaman imanla, eman arasındaki ilişkiyi kurulamadığı zaman güveni tesis etmek mümkün olmaz. İnsanın içini kemiren korkular, endişeler, gelecek korkusu, fakirlik korkusu, ölüm korkusu, makam, mevki kaybetme korkusu, bütün bu korkular aynı zamanda insanı bir güvensizlik girdabına sevk etmektedir. Bu korkuları gidermenin yolu, gerçek emanı kalbe yerleştirmenin yolu gerçek bir imandır. Güvensizliğin, emanın kaybolmasının iki sebebi var, inançsızlık ve adaletsizlik. İnanca zulüm karıştırmak güveni de ortadan kaldırıyor” şeklinde konuştu.
