Yarım asra yakındır, yazar sıfatı taşıyorum. Bu sıfatın gereği olarak, olayları gözlemliyor ve değerlendirmeleri mi kaydediyorum. Yazar olmanın gereği de budur zaten.
Türkiye'nin ilk gazetesi kabul edilen “Tercüman-ı ahval ’in, ilk baskısında: “gazete halkın, gören gözü, işiten kulağıdır. Şeklinde tanımlanmıştır.
Değerlendirmeleri, bu tanıma göre yaparım.
Rol model olarak Rus yazarları seçtim desem abartmış olmam. Zira en çok çevresel olayları Rus yazarların incelediği ve yazdığı bilinir. Yazarın yazdıkları altında genel olarak iç mutluluğu yakalama duygusu vardır, benim yazdıklarımda da, farklı bir durum yoktur.
Tolstoy’da; “Mutluluğun kaynağı dışımızda değil içimizdedir." der.
Çoğu kez “Kalabalıklar içinde yalnız” olduğumu düşünürüm. Yalnızlık düşüncesiyle birçok olayı birleştirir, kelimeleri cümleye katar ve yaşananları kayda almaya çalışırım.
Bir panele katılmıştım, konuşmacı, geçmişe doğru gitti ve: “....ben ömür boyu akrabalarıma faydalı olmaya çalıştım. Kardeşlerim için ölümün üzerine gittim ve hiç bir şeyden korkmadım, herkese el verdim. Çoğunu iş ve ekmek sahibi yaptım. Ama bugün ve birçoğu bana karşı selamsız durumdalar. Hiç birinden vefa görmedim, İnsan olarak bu duruma üzülüyorum.” dedi.
Konuşmasının devamında evine yakıt alamadığı dönemler geçirdiğini, ama kimseye derdini anlatamadığını da söyledi.
Kendisi zor durumdayken, hasta olan annesine bakmadığı ile ilgili psikolojik baskılar yaşadığını annesi hastane de yatarken kardeşinin telefon ederek “annenizi hastaneden çıkarın” dediğini.
Annesi, ekonomik durumunu bildiği için yanında kalmak istemediğini ve zor duruma düştüğünü de söyledi.
Annesi ölünce kaleme aldığı (altı sayfalık) yazıyla içini döktüğünü; tamamlayınca da, bir arkadaşına, okuttuğunu, arkadaşının yazıyı adeta nefessiz okuduğunu, ve “ya sen bizim evi yazmışsın” dediğini.
Kimsenin kimseye acımadığını, büyük umutlarla gözünü gözlediği öz kardeşinin bile kendisine saygısız davrandığını ve tek taraflı gayretin yeterli olmadığını anlattı.
Konuşmacı bunları anlatırken bir düşünürün “Herkes insanlığın kötüye gittiğini kabul eder de, kimse kendisinin kötüye gittiğini kabul etmez.” dediğini hatırladım. Ve konuşmacı kendisini hiç yargıladı mı diye düşündüm.
Aslında konuşmacı, freni boşalmış araba gibi daha da ileri giderek kardeşinin mahkemesi var diye taşradan, eşinin nişan yüzüğünü bozdurarak Ankara ya geldiğini ve kardeşlerinin yanında göründüğünü, şimdiki tavırlarından dolayı da eşine karşı mahcup olduğunu da, anlattı.
Ve konuşmanın bir yerinde çok içlenerek, üzüntüsünden hastalığa yakalandığını ve ölümle pençeleştiğini de anlattı.
Bendenizde, gazetecilik ünsiyet inden gelen sabırla konuşmayı dinledim ve belli ölçüde kaydettim.
Diğer konuşmacı “çevredekiler önemli olmasa bile kardeşlerimizle aramızı düzeltmeliyiz.” dedi ve Tolstoy'un (İnsan Neyle Yaşar) adlı eserinden bir pasajla:
“ İki insan arasındaki kötülük sadece birinden mi çıkar? Kötülük iki taraflıdır. Onun yaptığı kötülüğü görüyorsun ama kendininkine gözlerin kapalı. Sadece o kötü olsa, sen hep iyi olsaydın ortada kin olmazdı.” diye söyledi.
Devamında ise, bir fedakârlık yapmış ve iyilik görmemiş olsan bile, annen ve babanın hatırına onlarla iyi geçinmelisin diye anlatmaya çalıştı.
Ama kimse bir şey anlamıyordu, bu da gösteriyor ki birilerinin bir şeyler anlatmasından daha önemlisi anlatılanların ne anladığı, diye düşünüyor ve “gözlemlerimi” noktalıyorum.
Nezih Yıldırım
29.8.2023
Tüm ifadeler:
18Burhan Akdoğan, Hasan Kaya ve 16 diğer kişiGÖZLEMLERİM
Yarım asra yakındır, yazar sıfatı taşıyorum. Bu sıfatın gereği olarak, olayları gözlemliyor ve değerlendirmeleri mi kaydediyorum. Yazar olmanın gereği de budur zaten.
Türkiye'nin ilk gazetesi kabul edilen “Tercüman-ı ahval ’in, ilk baskısında: “gazete halkın, gören gözü, işiten kulağıdır. Şeklinde tanımlanmıştır.
Değerlendirmeleri, bu tanıma göre yaparım.
Rol model olarak Rus yazarları seçtim desem abartmış olmam. Zira en çok çevresel olayları Rus yazarların incelediği ve yazdığı bilinir. Yazarın yazdıkları altında genel olarak iç mutluluğu yakalama duygusu vardır, benim yazdıklarımda da, farklı bir durum yoktur.
Tolstoy’da; “Mutluluğun kaynağı dışımızda değil içimizdedir." der.
Çoğu kez “Kalabalıklar içinde yalnız” olduğumu düşünürüm. Yalnızlık düşüncesiyle birçok olayı birleştirir, kelimeleri cümleye katar ve yaşananları kayda almaya çalışırım.
Bir panele katılmıştım, konuşmacı, geçmişe doğru gitti ve: “....ben ömür boyu akrabalarıma faydalı olmaya çalıştım. Kardeşlerim için ölümün üzerine gittim ve hiç bir şeyden korkmadım, herkese el verdim. Çoğunu iş ve ekmek sahibi yaptım. Ama bugün ve birçoğu bana karşı selamsız durumdalar. Hiç birinden vefa görmedim, İnsan olarak bu duruma üzülüyorum.” dedi.
Konuşmasının devamında evine yakıt alamadığı dönemler geçirdiğini, ama kimseye derdini anlatamadığını da söyledi.
Kendisi zor durumdayken, hastalanan annesine bakmadığıyla ilgili psikolojik baskılar yaşadığını annesi hastane de yatarken kardeşinin telefon ederek “annenizi hastaneden çıkarın” dediğini.
Annesi, ekonomik durumunu bildiği için yanında kalmak istemediğini ve zor duruma düştüğünü de söyledi.
Annesi ölünce kaleme aldığı (altı sayfalık) yazıyla içini döktüğünü; tamamlayınca da, bir arkadaşına, okuttuğunu, arkadaşının yazıyı adeta nefessiz okuduğunu, ve “ya sen bizim evi yazmışsın” dediğini.
Kimsenin kimseye acımadığını, büyük umutlarla gözünü gözlediği öz kardeşinin bile kendisine saygısız davrandığını ve tek taraflı gayretin yeterli olmadığını anlattı.
Konuşmacı bunları anlatırken bir düşünürün “Herkes insanlığın kötüye gittiğini kabul eder de, kimse kendisinin kötüye gittiğini kabul etmez.” dediğini hatırladım. Ve konuşmacı kendisini hiç yargıladı mı diye düşündüm.
Aslında konuşmacı, freni boşalmış araba gibi daha da ileri giderek kardeşinin mahkemesi var diye taşradan, eşinin nişan yüzüğünü bozdurarak Ankara ya geldiğini ve kardeşlerinin yanında göründüğünü, şimdi ki tavırlarından dolayı da eşine karşı mahcup olduğunu da, anlattı.
Ve konuşmanın bir yerinde çok içlenerek, üzüntüsünden hastalığa yakalandığını ve ölümle pençeleştiğini de anlattı.
Bendenizde, gazetecilik ünsiyetimden gelen sabırla konuşmayı dinledim ve belli ölçüde kaydettim.
Diğer konuşmacı “çevredekiler önemli olmasa bile kardeşlerimizle aramızı düzeltmeliyiz.” dedi ve Tolstoy'un (İnsan Neyle Yaşar) adlı eserinden bir pasajla:
“ İki insan arasındaki kötülük sadece birinden mi çıkar? Kötülük iki taraflıdır. Onun yaptığı kötülüğü görüyorsun ama kendininkine gözlerin kapalı. Sadece o kötü olsa, sen hep iyi olsaydın ortada kin olmazdı.” diye söyledi.
Devamında ise, bir fedakârlık yapmış ve iyilik görmemiş olsan bile, annen ve babanın hatırına onlarla iyi geçinmelisin diye anlatmaya çalıştı.
Ama kimse bir şey anlamıyordu, bu da gösteriyor ki birilerinin bir şeyler anlatmasından daha önemlisi anlatılanların ne anladığı, diye düşünüyor ve “gözlemlerimi” noktalıyorum.
Nezih Yıldırım
29.8.2023
RAMAZAN AYI
GÖZLEMLERİM
BAYRAM ARİFESİNDE, BİR TÜRKÜNÜN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
Eski RAMAZANLAR
BİR ŞANLI DİRENİŞİN ADIDIR ÇANAKKALE (Eski Bir Yazı)
ERBAKANI ANARKEN (XIII YIL)
KAR YAĞARKEN KÖY DÜŞLERİM.
BOYABAT İÇİN DÜŞÜNCELER
KABAKÇI KONAĞINDA SÖYLEŞİ
Siz; COCUK OYUNCAK İLİŞKİSİ
YAŞAYAN MEHMET AKİF
SİSTEM BELEDİYECİLİĞİ VADETMEK
Boyabat’ta Pazardı
EVET O BİR KÖPEKT AMA..!
BOYABAT BELEDİYE BAŞKANIMIZ VE BİR SÖYLEŞİ PROGRAMI
AŞİNA YÜZLER
GEZİ NOTLARIM. (10 Yıl Önce)
ARABEKSTE GÜZELMİŞ
BİR DOSTUN ANLATTIKLARI VE GÖZLEMLERİM
KİŞİLİKLE İLGİLİ Mİ? (2015’de yazılmıştır bir yazı)
Bir Kitap & Bir Yazar
ARAZİ TOPLULAŞTIRILMASI VE AĞAÇLAR.
ÖLÜMÜNÜN 83.YILINDA, YAŞAYAN MEHMET AKİF
GÜRBETE MEKTUP
ELETŞİREL BİR YAZI
KAMUDAKİ DEĞİŞİMİN MEMURLAR ÜZERİNDE ETKİLERİ.
DİL VE KÜLTÜR..!
TARİHE SAYGI!..
TÜRKİYEMİZİN SUNİ BÜYÜMESİNE DİKKAT!....
TAHSİN BEY (Bir Bürokratın Hikâyesi) V.
BİR ŞANLI DİRENİŞİN ADI. ÇANAKKALE
Abdurrahim Karakoç’u anıyorum
ESKİ RAMAZANLAR DİYELİM Mİ?
DEVLET BORÇLARI (Bu yazı 9 Kasım 2007’de yayımlanmıştır.)
GEZMEK/GÖRMEK/YAZMAK!....
RAMAZAN AYINA DAİR DÜŞÜNCELER!...
HALA AYNI KAFALAR (ONBİR YIL ÖNCE)
TÜRKÇEMİZ ÜZERİNE..! (1)
24 HAZİRAN 2018 SEÇİMLERİ VE SİYASİ PARTİLER
GÜNLÜK:
GARİP KALAN TEZENE (Ölümünün 6.Yılında Neşet ERTAŞ)
ÖMER HAYYAM
ODUN İÇİN MEŞE KATLİ,VE İKİ ANLAYIŞ!..
DEVLET ADAMLIĞI
KOMİLİK YAPAN BİR ÇOCUK
ON YIL ÖNCE BAYRAM SONU YAZDIĞIM BİR YAZI!
ÖMER HAYYAM !..
ÖZEL GÜNLER!...(15.02.2013’de yazılmıştır)
İHTİYARLIK (2)
Ölümünün 85.Yılında Mehmet Akif
Tarihi Antlaşmalar ve Milletlerin Direnme Gücü
HADDİ BİLMEK!...
GEZİ YAZILARIM (Eskişehir programı)
CEMRE SUYA DÜŞERKEN!..
DÜŞÜNDÜÜRÜCÜ SÖZLER!..
ÇOCUKLARIN DUASI
KASTAMONUDA İKİ GÜN
ÖLÜMÜNÜN 7.YILINDA ERBAKAN'I ANARKEN
ERBAKAN'I ANARKEN
Seyit Bilal Yolu (İZDEN SIZAN -28)
28 Şubat Darbesi.
AŞK ÜZERİNE!..
RAMAZAN GELİYOR..!
MUHTEŞEM 100 YIL VE TARİHE SAYGI!
TÜRKÜLERİMİZ;
PAYDOS..! (Eski ama düşündürücü)
ŞAHANE HAYALLER!..
“ TÜRKİYE, TÜRKİYEDİR !.” (Eski bir yazı yıl: Ekim 2007)
ADAY LİSTELERİ ÜZERİNE DÜŞÜNCELER
GEZİ YAZILARIM (2) BAYRAM SONRASI MEMLEKETİM
HARAM LOKMA YEDİRMEDİ (Mehmet oğlu İbrahim) HİKÂYE:
SEVGİ KAVRAMI..!”(DENEME)
GARİP KALAN TEZENE
BAYRAMLARIMIZ
BAYRAMLARIMIZ!
ÇOK OKUNAN YAZAR OLMAK
SAYGI..
PAYDOS..
GEZİ YAZILARIM. (BOYABAT)
“GERÇEK OLMAYAN SEVGİ!” (DENEME)
HANTAL BÜROKRASİ
BİZ OLALIM!..
RÜYADAKİ MİLYARDER:
ASIMIN NESLİ VE ÇANAKKALE SAVAŞI
TAHSİN BEY!.. (Eski bir Bürokrat) (2)
"PİŞMANLIK BELİRTİSİ BİLE TAŞIMIYORLAR."
TARİHİ YANILGIZ!
DÜNYA KADINLAR GÜNÜ VE AİLE EĞİTİMİ.
DARBELER ÜLKESİ,TÜRKİYE
ÖRNEK DEVLET ADAMLARI. “Geçmiş olan dünden hiç yâd etme, Yarın da gelmemişken feryad etme, Düşünme geçmişi de geleceğide, Şimdi şen olda yaşamı berbat etme”
GEZİ NOTLARIM.
SİNOP'LU VE SİNOP'TAN ADAYLAR
TARİH BİLGİMİZ VE YANILGIMIZ!
BİZ FARKINDA OLDUKÇA!
Toplum Mühendisliği ve Tahsin Bey.
KADINLAR GÜNÜ VE AİLE EĞİTİMİ.
BURSA’YA GEZİ NOTLARIM.
İKİ GAZETE İKİ SOFRA
DEVLET DİLİ!..
TÜRKÜLER GEÇİDİ!..
BULUNMUŞ GÜNLÜKTEN BİR GÜN!
DOST DÜŞKÜNÜ, MUSTAFA BAŞDOĞAN
KARAPÜREÇK OTOBÜSÜ:
ŞİİR DEFTERİMDEM!...
HATIRALARDA SİNEMA (eski bir yazı)
Prof.Dr. Emin Kuru’yu dinlerken.
DÜNYA KADINLAR GÜNÜ!..
KENDİMİ İNCELERİM CAHİL CESARETİYLE..!
ESKİ RAMAZANLAR..!
BOYABATLI ŞEHİT TAYYARECİ NURİ BEY.
Toplum Mühendisliği ve Tahsin Bey.
28 Şubat Darbesine bakış.
ÇOCUKLUKTAN KALAN UHDE!..
DOSTÇA SOHBET..! (10.01.2013’de yazılmış bir yazı)
YARINLAR İNŞA EDELİM
ROMANIMA DEĞERLENDİRME:
TÜRKİYENİN ŞEKLEN BÜYÜMESİ (On iki yıl önce yazılmış bir yazı)
SİNOP’TA BİR HAFTA
KAR YAĞARKEN DÜŞÜNDÜKLERİM
BİR HAFTALIK MEMLEKET PROGRAMI
TÜRKÇEMİZ ÜZERİNE..! (II)
GEZİ NOTLARIM (2)
MİLLET HAFIZASI!..
TÜRKİYEDEKİ DARBELER
JURNALCI DALKAVUKLARA DİKKAT!..
NEDEN RECEP TAYYİP ERDOĞAN?.
MÜZİK VE TAASSUP!..
HANTALLIK VE UFUKSUZLUK!.
KABADAYILAR VE BABALAR
GECEKONDUDAKİ DOSTLUKLAR VE KONFORLU EVLERDEKİ YALNIZLIKLAR.
CEMRE
NOT ALMA/YAZI YAZMA !...
ŞİİR VE ŞARKI DİLİ (12 yıllık bir yazı)
ÖMER HAYYAM'DAN SEÇMELER.
Bir Kitap & Bir Yazar
BEĞENMEDİKLERİMİZE SÖVMEK!
KORKU VE ŞÜPHE
MANZUM HİKÂYE
BİR DOSTLUK HİKÂYESİ VE ÇAY!
TEKİRDAĞ PROGRAMI
KİŞİLERDE SİYASİ SEVİYE
KORANAVİRÜS GÜNLERİNDE MEMLEKET ZİYARETİ.
HER TİP ADAM VARDIR BİZDE. (1994 yılında Hanoğlu Köyünde yaşayan bazı şahısların hicvi/taşlamasıdır)
MANZUM / HİKAYE
“İŞİ KOLAY KILALIM.”
CENAZE MERASİMİNİN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
EMPERYALİST OYUNLAR!..
SÖVMEK BİZİM İŞİMİZ OLAMAZ (Eski Bir Yazı)
Ramazan Bayramından Memlekete Gezi Notlarım!..
MEMLEKETİMİZİ İHMAL ETMİYELİM!
GÖNÜL YARASI
BİR HASAN CELAL GÜZEL GEÇTİ BU DÜNYADAN!
KIŞTAN SONRA GELİYOR BAHAR!
28 Şubat Darbesine bakış.
28 ŞUBAT DARBESİ
ÇAY DEMLEMEDE USUL!..
ÖLÜMÜNÜN 8.YILINDA ERBAKAN;
ŞAİRLER TOPLUMLARIN SESİDİR. (12 yıl önce yazılmış bir yazı)
CHP NEDEN KAZANAMIYOR?
TERÖRİSTLERİN ÖLDÜRÜLÜŞÜ..!
MEMLEKETİMİN İNSAN MANZARALARI.
GAZETECİNİN ÖLÜMÜ (eski bir yazı)
DUYGUSAL BİR ÂNDI
Memleket’e ziyaret.
KENDİ DİL VE KÜLTÜRÜMÜZLE BİZ OLALIM..!
24 HAZİRAN 2018 VE TÜRKİYEDE SİYASET
Neşet Ertaş’ı 5. Ölüm Yılında Anarken “Garip Kalan Tezene”
ERBAKAN HOCAMIZI RAHMETLE ANARKEN (XII. Yılında)
Nezih Yıldırım'ın kaleminden. KOCA ÇINAR ve SONBAHAR..!
OKUR İLE HASBİHAL
BİR TÜRKÜNÜN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
TÜRKİYE’NİN SUNİ BÜYÜMESİ! ( 10 yıl önce yazılmıştır.24.6.2011) )
DÜŞÜNDÜÜRÜCÜ SÖZLER!..
GEZİ YAZILARIM Kars programı)
GEZİ YAZILARIM (Kocaeli programı)
CEMRE SUYA DÜŞERKEN!..
GÜNLÜĞÜMDEN (İçimizi Karartıyor)
“ÇATIŞMA YERİNE BARIŞMA"
Türkiye Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde ilk yerel seçimlere gidiyor. Yeni sitemde yerel yöneticisini seçmek için halkımız yarın (31.3.2019) ilk defa oyunu kullanacak. Yöneticisini seçme tercihini ortaya koyacak. Böylece i
KAR YAĞARKEN KÖY DÜŞLERİM.
BÜROKRASİDE HANTALLIK
BOYABATLI OLMA SORUMLULUĞU (13 Yıl Önce Yazılmış bir yazı)
ÖLÜM GERÇEĞİ VE YAŞAR LÜLE!..
KAZANCI BEDİH’İ ANARKEN
BAŞKASINA YÜKOLMAK HARAMDIR!.. (ASALAK ÇOCUK) HİKÂYE: Nezih Yıldırım
ÖLÜM ÖTESİ BİR HAYAT
YEREL SEÇİMLERE DOĞRU
İHTİYARLIK
HÜZÜN NEDİR.?
TARİHE SAYGI!..
MEHMET’İ ÇAĞIR, MEHMET’İ ÇAĞIRIN
GÜÇMÜ SUÇMU!...
ALÇAKÇA BİR KALKIŞMA!..
28 ŞUBAT DARBE AKTÖRLERİ!... (20.YILINDA)
DEVLET DİLİ!..
ŞARKILARIN GİZEMİ
TAHSİN BEY (Bürokratın Hikâyesi) VI.
Garson ile Müşteri Hikâye: Yazar: Nezih Yıldırım.
ÖZEL GÜNLER!...
TÜRKİYE SİYASETİ VE IRAKTA ŞEYTAN ÜÇGENİ
ÇOCUK VE OYUNCAK İLİŞKİSİ
ŞAİRLER TOPLUMLARIN SESİDİR. (12 yıl önce yazılmış bir yazı)
TÜRKİYE YALNIZLAŞTIRILMAK İSTENİYOR!..
İHTİYARLIK VE HASTANE SERÜVENİ
GEZİ YAZILARIM (Kastamonu)
ONBİRİNCİ YILINDA RAHMETLE..!
OKUMA SEVDASI VE BİR ÇAĞRI
MEMLEKET ŞİİRLERİM.
GEÇMİŞ OLAN DÜN
İSLAM COĞRAFYASI VE TÜRKİYE (Eski bir Yazı)
BİRGÜN
AİLE İÇİ MESELELER VE SİZİ BEKLEYEN TOPRAK;
“BEŞLİRASI OLAN OYNASIN”
GÜNLÜĞÜMDEN (BİR BAYRAM SABAHI)
Memleketime dair düşünceler.
84.YIL SONRA, YAŞAYAN MEHMET AKİF
KADIN’A TEK GÜN YETERMİ?
BULUNMUŞ GÜNLÜKTEN!
Gönül Yarası (Manzum Hikâye)
KOCA ÇINAR ve SONBAHAR..!
HOCAMIZ ERBAKAN’I 9.ÖLÜM YILINDA RAHMETLE ANIYORUM.
TÜRKİYE’DE DARBELER!
GÜNDEME DAİR ELEŞTİREL BİR YAZI. (ESKI)
AYNAYA BAKMAK VE ZAFER BEKLEMEK
KÂĞIT BİRİKTİRME ALIŞKANLIĞI VE EV TAŞIMA.
KADIN’A TEK GÜN YETERMİ?
MÜZİK VE TAASSUP!..
ASİL-DER SEZON FİNALİNİ TAMAMLADI
GEZİ NOTLARIM.
GÜNLÜĞÜMDEN: YAKARIŞ. RABBİM! (İçimden geldiği gibi, kişisel, dua ve niyazda bulundum.)
SERDAR ORTAÇ VE HAYATA DAİR MUTSUZLUĞU
ŞAİRLER TOPLUMLARIN SESİDİR. (14 yıl önce yazılmış bir yazı)
İKİ GAZETE İKİ SOFRA
TAHSİN BEY!.. ( E.Bürokratın Anıları) 3
BİR ŞANLI DİRENİŞİN ADIDIR ÇANAKKALE!
ŞEHİT TAYYARECİ BOYABAT’LI NURİ BEY!
ORHAN VELİ’Yİ OKUYORUM.
MEMLEKETE GEZİ NOTLARIM:
HAFIZADA KALANLAR;
DİLİMİZ
